NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’T-TEFSİR

<< 2899 >>

قوله تعالى ليغفر لك الله ما تقدم من ذنبك وما تأخر

361- "Allah Böylece, Senin Geçmiş ve Gelecek Günahlarını Bağışlar ... " (Fetih 2)

 

أنا علي بن حجر نا إسماعيل نا عبد الله بن عبد الرحمن أن أبا يونس مولى عائشة أخبره عن عائشة أن رجلا جاء إلى النبي صلى الله عليه وسلم يستفتيه وهي تسمع من وراء الحجاب فقال يا رسول الله تدركني الصلاة وأنا جنب فأصوم فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم وأنا تدركني الصلاة وأنا جنب فأصوم قال لست مثلنا يا رسول الله قد غفر لك الله ما تقدم من ذنبك وما تأخر قال والله إني لأرجو أن أكون أخشاكم لله وأعلمكم بما اتقي صلى الله عليه وسلم

 

[-: 11436 :-] Hz. Aişe anlatıyor: Adamın biri Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e geldi ve: "Ya Resulallah! Bazen sabah namazı vakti girdiğinde ben cünüp oluyorum,. O günü oruç tutayım mı?" diye sordu. Ben perdenin arkasından konuşulanları duyuyordum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bazen sabah namazı vakti girdiği zaman ben de cünüp olabiliyorum, ama o günü orucumu tutuyorum" dedi. Adam: "Ya Resulallah! Ama sen bizim gibi değilsin, zira Yüce Allah senin gelmiş geçmiş tüm günahlarını bağışlamıştır" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "ValIahi ben Allah'tan en çok korkanlnız ve korktuğu şeyleri en iyi bileniniz olmayı umarım" dedi.

 

Tuhfe: 17810

3013'te geçmişti.

 

 

أنا قتيبة بن سعيد نا أبو عوانة عن زياد بن علاقة عن مغيرة بن شعبة أن النبي صلى الله عليه وسلم صلى حتى انتفخت قدماه فقيل أتتكلف هذا وقد غفر الله لك ما تقدم من ذنبك وما تأخر قال أفلا أكون عبدا شكورا

 

[-: 11437 :-] Muğıre b. Şu/be'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ayakları şişene kadar namaz kılınca: "Yüce Allah senin gelmiş geçmiş tüm günahlarını bağışladığı halde, bu zorluğa mı katlanıyorsun?" dendi. Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şükreden bir kul olmayayım mı?" dedi.

 

Hadis 1327'de geçti. -  Tuhfe: 11498

 

Buhari 1130, 4836,6471; Müslim 2819/79,80; İbn Mace 1419; Tirmizi 412; Şemail 261; Ahmed b. Hanbel 18198; İbn Hibban 311.

 

 

قوله تعالى ليدخل المؤمنين والمؤمنات جنات تجري من تحتها الأنهار

362- "inanan Erkek ve Kadınları, içinde Temelli Kalacakları, içlerinden Irmaklar Akan Cennetlere Sokar ... " (Fetih 5)

 

أنا عمرو بن علي وأبو الأشعث عن خالد نا شعبة عن قتادة عن أنس قال لما نزلت هذه الآية على النبي صلى الله عليه وسلم إنا فتحنا لك فتحا مبينا ليغفر لك الله مرجعه من الحديبية وهم مخالطهم الحزن والكآبة وقد نحر الهدى بالحديبية فقال لقد أنزلت علي آية أحب إلي من الدنيا جميعا قالوا يا رسول الله قد علمنا ما يفعل بك فما يفعل بنا فنزلت { ليدخل المؤمنين والمؤمنات جنات تجري من تحتها الأنهار } إلى قوله { فوزا عظيما } اللفظ لعمرو

 

[-: 11438 :-] Enes anlatıyor: Hudeybiye dönüşünde, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e: "Doğrusu Biz sana apaçık bir zafer sağlamışızdır. Allah böylece, senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlar ... " (Feth 1- 2) ayeti inmişti. Sahabe, hedy kurbanlarını Hudeybiye'de kestikleri için üzüntüıüydü. Ayet inince Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bana, bütün dünyadan daha sevimli bir ayet indi" buyurdu. Sahabe: "Ey Allah'ın Resulü! Yüce Allah'ın Sana ne yapacağını öğrendik. Peki bize ne yapılacak?" diye sorunca, Yüce Allah: "Inanan erkek ve kadınları, içinde temelli kalacakları, içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokar, onların kötülüklerini örter. Allah katında büyük kurtuluş işte budur" ayetini indirdi.

Lafız Amr'ındır.

 

Tuhfe: 1270

 

Diğer tahric: Buhari (4172, 4834); Müslim (1786); Tirmizi (3263); Ahmed, Müsned (12226); İbn Hibban (370, 6410).